8 Nisan 2010 Perşembe

Sweet home İzmir

Ve işte evimdeyim. İzmir, güneşli ve sakin... Maaile kahvaltıdan sonra biraz sohbet-muhabbet... Sonra anneye yardım, mutfak laklağı. Dolma sardım esteban! Yaa... Hem de kalem gibi :) Önemli nokta, damarlı kısımları çıkarmak, pirinçleri fazla doldurmamak ve yaprakları dağıtmamak.  Evime geldiğimi böyle hissettim işte, annemin mutfağına girerek. Öğle yemeği mönüsü ise yine en sevdiğim şeyler: Enginar, erişteli yeşil mercimek, bamya ve sarma. (Ağzını eğerek "Yine mi bamyaaa" diyenleri kınıyorum.)

Bugünlük evdeyim, babam dışarıdaki işlerini halletmeye, annem gününe gitti. Rutini bozmaya hacet yok, ben misafir değilim ki. Şu Doğal Hayat Parkı'ndaki kaplanlarla yarın tanışırım artık. Daha Kordon var, sonra Kızlarağası... Şimdilik kitabıma gömüleyim. Bir harf fark etti, Bostancı'dan Bostanlı'ya geldim. İzmir'den bildireceklerim şu anda bu kadar esteban. Haberleri beklemeye devam...

2 yorum: